Okula gitmek istemeyen çocuğu anlamak biraz zor olabilir çünkü karmaşık bir konudur. Çocuğun mizacından, okulun durumundan ve en önemlisi ebeveyniyle kurduğu ilişkiden, elbette ki ailenin çocuğa karşı tutum ve davranışından kaynaklanır. Bu konular okul fobisinin kaynağını oluşturan başlıca etmenlerdir.
Okul fobisi veya okul reddi ayrılık kaygısıyla ilişkili bir anksiyete bozukluğu olarak tanımlanır. Çocuk okula başladıktan bir süre sonra okula gitmeyi reddediyorsa, bu durum evde veya okul çevresinde yaşadığı bir sorunu işaret edebilir.
Örneğin;
- Taşınma, hastalık, ayrılık, boşanma, ölüm, depresyon veya maddi sorunlar gibi ailevi değişiklikler yaşanıyorsa,
- Hastalık gibi nedenlerle okula bir süre ara verdiyse,
- Okul ödevlerini tamamlamak yerine televizyon seyretmesine, video oyunları oynamasına veya oyuncaklarla oynamasına izin veriyorsanız,
- Aşırı korumacı bir ebeveynseniz,
- Çocuk okuldayken bir aile üyesine zarar gelebileceğinden korkuyorsa,
- Çocuk, özellikle anne ya da babadan biriyle zaman geçirmekten daha fazla keyif alıyorsa (Özellikle pandemi sonrası bu neden daha fazla ortaya çıkabilir),
- Okulda diğer öğrenciler, öğretmenler veya başka çalışanlar tarafından kaygıya neden olacak bir söz veya davranışa maruz kaldıysa (Alay, aşağılama, şiddet, zorbalık vb.),
- Öğrenme güçlüğü yaşıyor olabilir. Veya yüksek sesle okumaktan, sınava girmekten, kötü notlar almaktan korkuyor olabilir,
- Okul tuvaletini kullanmak konusunda rahatsızlık duyuyor olabilir.
YAPIN: Okul Fobisi İçin Yapılması Gerekenler
Dikkat edilecek en önemli konu, bu sorunun ancak okul-aile-çocuk iş birliği ile doğru yönetilirse çözülebilmesinin mümkün olduğudur.
- Korkusunu anlamak için soru sorun.
- Öncelikle bir hastalığı olup olmadığından emin olmak için doktora başvurun.
- Çocuğun neden gitmek istemediğine dair herhangi bir ipucu bulmak için, okul konusunda sorular sorun ve serbestçe anlatmasına izin verin.
- Endişelerinizi çocuğun öğretmeni, okul psikologu veya okul danışmanıyla paylaşın.
- Çocuğun okula uyum sağlamasına yardımcı olmak için, okul ve ev ortamını iyileştirmek için aksiyon planı geliştirin.
- Ayrılmayla ilgili kaygıyı azaltmak için ona bir resim çizip çantasına koyun ya da bir fularınızı ona takın. Burada amaç çocukla bir bağ kurmak ve güvende olduğunu hissettirmektir.
YAPMAYIN: Okul Fobisi İçin Yapılmaması Gerekenler
- Kaygısını küçümsemeyin.
- “Korkak, tembel, yaramaz” gibi olumsuz kelimelerle etiketlemeyin.
- Okulla ilgili düşüncelerini sarsacak, öğretmen ve okul idaresiyle ilgili olumsuz fikirleriniz varsa paylaşmayın.
- Ev gündeminde sürekli bu konuyu konuşmayın.
- “Gezmeye gidiyoruz.” diye yalan söyley
Yukarıdaki önerilerden sonuç alamazsanız değerlendirme seansı almanız çocuğunuzun geleceği için çok önemlidir.
Çok teşekkürler
Oğlumu okula zorla gönderiyorduk, denemediğimiz yöntem kalmamıştı. Artık baş edemeyeceğimizi analyınca profesyonel destek almaya karar verdik ve iyi ki Zeynep hocamla tanıştık. O kadar profesyonel yaklaştı ki konuya, hiç tahmin etmediğimiz bir sebeple okuldan korktuğu ortaya çıktı ve devam eden seanslarda Zeynep hocam oğlumu çok sosyal birisine dönüştürdü. Herkese muhakkak tavsiye ederim.
D. K.
Okul Fobisi Tedavi Edilmezse Nelere Sebep Olur?
Okul fobisi tedavi edilmediği takdirde çocuklarda ve gençlerde uzun vadeli birçok olumsuz etki yaratabilir. Olası bazı sonuçlar:
-
Akademik Sorunlar: Okul fobisi yaşayan çocuklar, okula düzenli olarak gitmediklerinden dolayı derslerden geri kalabilir ve akademik başarıları olumsuz yönde etkilenebilir. Bu durum, öğrenme kaybına ve sınavlarda düşük performansa yol açabilir.
-
Sosyal İzolasyon: Okula gitmek istememe durumu, çocukların arkadaşlarıyla etkileşimde bulunma fırsatlarını azaltır. Bu da sosyal becerilerin gelişimini engelleyebilir ve çocuğun sosyal çevreden izole olmasına neden olabilir.
-
Anksiyete ve Depresyon: Okul fobisi olan çocuklar genellikle yüksek düzeyde kaygı yaşarlar. Bu durum tedavi edilmediğinde anksiyete bozukluklarının ve depresyonun derinleşmesine yol açabilir.
-
Özgüven Eksikliği: Sürekli olarak okula gitmeme veya okulda başarısız olma korkusu, çocuğun özgüvenini zedeleyebilir. Bu da çocuğun kendini ifade etme kabiliyetini ve yeni durumlarla başa çıkma yeteneğini olumsuz etkileyebilir.
-
Gelecekteki Eğitim ve Kariyer Fırsatlarının Etkilenmesi: Uzun süreli okul devamsızlığı, gelecekteki eğitim ve kariyer fırsatlarını sınırlayabilir. Üniversiteye giriş gibi önemli eğitim adımları ve iş hayatına atılma süreci olumsuz yönde etkilenebilir.
-
Aile İçi Gerilimler: Çocuğun okula gitmek istememesi, aile içinde stres ve çatışmalara neden olabilir. Bu durum, ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişkileri zorlayabilir ve aile içi uyumu bozabilir.
Okul fobisi ile mücadele etmek için, ebeveynlerin ve okulun iş birliği içinde olması, çocuğun kaygılarını anlamak ve adreslemek için profesyonel yardım alınması önemlidir. Çocuk psikologları, okul danışmanları ve diğer eğitim uzmanları, bu süreçte önemli destek sağlayabilirler.
Okula Gitmek İstemeyen Çocuk İçin Pedagog Desteği Almalı mıyım?
Evet, okul fobisi ile mücadele eden bir çocuk için pedagog desteği almak genellikle çok faydalı olabilir (online pedagog desteği de alınabilir). Pedagoglar, çocukların eğitim ve gelişim konularında uzmanlaşmış profesyonellerdir ve şu şekillerde yardımcı olabilirler:
-
Sorunun Kaynağını Belirleme: Pedagoglar, çocuğun okul fobisine neden olan temel sorunları anlamak için derinlemesine değerlendirmeler yapabilir. Bu, çocuğun kaygılarının doğru bir şekilde ele alınmasını sağlar.
-
Bireyselleştirilmiş Stratejiler Geliştirme: Her çocuğun ihtiyacı farklıdır ve pedagoglar bu ihtiyaçlara uygun bireyselleştirilmiş müdahale planları oluşturabilir. Bu planlar, çocuğun okula uyum sağlamasına, kaygılarını yönetmesine ve akademik başarısını artırmasına yardımcı olabilir.
-
Aileye Rehberlik ve Destek Sağlama: Pedagoglar, ebeveynlere çocuklarına nasıl destek olacakları konusunda rehberlik edebilir. Bu, ebeveynlerin çocuklarının kaygılarına daha etkili bir şekilde yanıt vermesine ve evde daha destekleyici bir ortam oluşturmasına olanak tanır.
-
Okul ile İletişim Kurma: Pedagoglar, çocuğun öğretmenleri ve okul yönetimi ile iletişim kurarak, çocuğun eğitim ihtiyaçlarını daha iyi anlamalarına ve bu ihtiyaçları karşılamalarına yardımcı olabilir. Bu, çocuğun okul ortamında daha rahat hissetmesine ve akademik gereksinimlerinin karşılanmasına yardımcı olur.
-
Davranışsal ve Duygusal Becerileri Geliştirme: Pedagoglar, çocukların kendilerini ifade etme, stresle başa çıkma ve olumsuz düşünceleri yönetme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir.
Eğer çocuğunuz okul fobisi belirtileri gösteriyorsa ve bu durum onun günlük yaşamını ve eğitimini olumsuz etkiliyorsa, bir pedagog ile görüşmek uygun bir adım olacaktır. Böylece çocuğunuzun hem akademik hem de sosyal açıdan sağlıklı bir şekilde gelişimini desteklemiş olursunuz.
Çocuklar Neden Okula Gitmek İstemezler?
Çocukların okula gitmek istememesi, farklı yaş gruplarında ve bireysel durumlarda çeşitli nedenlere dayanabilir. Bu durum, çocukların duygusal, sosyal ve akademik ihtiyaçlarını anlamayı gerektirir. Okula gitmeme isteği genellikle çocuğun bir şeylerden rahatsızlık duyduğunu veya bir sorun yaşadığını gösterir.
Bazı çocuklar okula gitmek istemez çünkü okul, onlar için stres kaynağı olabilir. Özellikle küçük yaş gruplarında, ebeveynlerinden ayrılma kaygısı bu isteksizliğin temel nedeni olabilir. Ayrılma kaygısı yaşayan çocuklar, ailelerinden uzak kalma fikrine dayanmakta zorlanır ve kendilerini güvende hissetmezler. Bu durum, genellikle okula başlamanın ilk dönemlerinde daha sık görülür.
Akademik zorluklar da çocukların okula gitmek istememesine yol açabilir. Çocuk, derslerde zorlanıyorsa, başarı kaygısı veya öğretmenlerin ya da arkadaşlarının önünde başarısız olma korkusu yaşayabilir. Bu durum, çocuğun özgüvenini olumsuz etkileyebilir ve okula karşı bir direnç geliştirmesine neden olabilir. Bunun yanı sıra, bazı çocuklar öğrenme güçlüğü veya dikkat eksikliği gibi özel gereksinimlerden dolayı derslerde zorlanabilir ve okuldan uzaklaşmayı tercih edebilir.
Okul ortamındaki sosyal ilişkiler de çocukların okula gitme istekliliğini etkileyebilir. Arkadaşlarıyla uyum problemi yaşayan, dışlanan ya da zorbalığa maruz kalan çocuklar, okulda kendilerini yalnız ve değersiz hissedebilir. Bu tür sosyal sorunlar, çocukların okula gitmeme isteğini artırabilir ve onların psikolojik olarak daha fazla etkilenmesine neden olabilir.
Çocuğun okula gitmek istememesinin altında ailevi problemler de yatabilir. Evde yaşanan stresli durumlar, çatışmalar veya boşanma gibi süreçler, çocuğun okula odaklanmasını zorlaştırabilir ve duygusal olarak dengesiz hissetmesine neden olabilir. Aileden gelen destek eksikliği ya da aşırı koruyucu bir tutum da çocuğun okula karşı isteksiz olmasına yol açabilir.
Son olarak, çocuklar bazen okulun kurallarını ve disiplinini sıkıcı veya baskıcı bulabilir. Okulun yoğun programı, serbest zamanlarının kısıtlanması ve ilgi çekici olmayan ders içerikleri, onların motivasyonunu düşürebilir. Özellikle oyun çağındaki çocuklar, okulu eğlenceli bir yer olarak görmekte zorlanabilir.
Çocuğun okula gitmek istememe nedenlerini anlamak, bu sorunun çözümünde ilk adımdır. Ebeveynlerin, çocuklarıyla açık ve anlayışlı bir iletişim kurarak onların duygularını ifade etmelerine olanak tanıması önemlidir. Ayrıca, gerekirse bir pedagog veya psikologdan destek alınarak çocuğun okula uyum süreci kolaylaştırılabilir.
Çocukların Okula Uyum Sağlaması İçin Neler Yapabiliriz?
Çocukların okula uyum sağlaması, onların hem duygusal hem de akademik gelişimi için kritik bir süreçtir. Bu süreçte, ebeveynler, öğretmenler ve okul yönetimi ortak bir çaba göstererek çocuğun uyumunu kolaylaştırabilir. Okula uyum sağlamada temel hedef, çocuğun kendini güvende, değerli ve motive olmuş hissetmesidir.
Öncelikle, çocuğun okula başlamadan önce okul hakkında bilgilendirilmesi önemlidir. Çocuğa okulun ne olduğu, orada neler yapacağı ve günlük rutinin nasıl işleyeceği anlatılmalıdır. Bu tür bir hazırlık, çocuğun zihinsel olarak okula alışmasını sağlar ve bilinmeyenden kaynaklanan korkuları azaltır. Özellikle küçük yaştaki çocuklar için, okulun ilk gününden önce okulu ziyaret etmek ve sınıf ortamını görmek faydalı olabilir.
Okula uyum sürecinde, çocuğun duygusal ihtiyaçlarına duyarlı olmak büyük önem taşır. Çocuğun hissettiklerini ifade etmesine olanak tanıyarak, onun kaygılarını ve korkularını anlamaya çalışmak gereklidir. “Okulda neler hissettin?” veya “Bugün seni ne mutlu etti?” gibi sorular sormak, çocuğun duygusal durumunu anlamada yardımcı olabilir. Bu süreçte çocuğa güven vermek, “Her zaman senin yanındayız” mesajını iletmek kritik bir rol oynar.
Ebeveynlerin, sabah ayrılma anlarını kısa ve net tutması önemlidir. Uzayan vedalaşmalar, çocuğun ayrılma kaygısını artırabilir. Gülümseyerek ve kararlı bir şekilde “Okuldan sonra seni burada bekliyor olacağız” gibi ifadelerle çocuğa güven verilebilir. Çocuğun okula alışma sürecinde, gerekirse kısa süreli bir “aşamalı geçiş” uygulanabilir. Örneğin, ilk günlerde çocuğun okulda geçirdiği süre kademeli olarak artırılabilir.
Çocuğun okula adaptasyonunda, arkadaşlık ilişkileri de önemli bir rol oynar. Ebeveynler, çocuklarını sosyal etkinliklere katılmaya teşvik ederek arkadaş çevresi oluşturmalarına yardımcı olabilir. Öğretmenlerin ise, sınıf içinde kaynaştırıcı oyunlar ve etkinlikler düzenleyerek çocukların birbirleriyle bağ kurmalarını sağlaması faydalıdır.
Okul rutininin düzenli bir şekilde işlemesi, çocuğun uyum sürecini kolaylaştırır. Sabah ve akşam rutinlerinin önceden belirlenmesi, çocuğun okul günlerine daha hazırlıklı olmasını sağlar. Örneğin, çocuğun çantasını bir gece önceden hazırlaması veya yatış saatlerinin düzenli olması, bu konuda yardımcı olabilir.
Son olarak, okulun çocuğa uygun bir öğrenme ve oyun ortamı sunması da büyük önem taşır. Ders içeriklerinin ilgi çekici ve yaş grubuna uygun şekilde tasarlanması, çocuğun motivasyonunu artırır. Aynı zamanda, çocukların boş zamanlarını değerlendirebilecekleri etkinliklerin okul programına dahil edilmesi, onların okula daha olumlu bir şekilde yaklaşmalarını sağlar.
Ebeveynlerin ve öğretmenlerin iş birliği içinde olması, çocuğun okula uyum sürecini hızlandırır. Çocuğun ihtiyaçlarını anlamaya yönelik açık bir iletişim kurulması ve gerekli durumlarda profesyonel destek alınması, bu sürecin başarılı bir şekilde tamamlanmasına yardımcı olur. Unutulmamalıdır ki, sabır ve anlayış, çocuğun okula uyum sağlaması için en önemli araçlardır.